Hemen hemen bütün insanların yapmayı planladıkları, gelecek vaad ettiklerine inandıkları en az bir tane iş fikri, projesi vardır. Fakat insanların büyük bir kısmı için bu fikir sadece proje olarak kalır, çeşitli sebeplerden dolayı hiç bir zaman uygulanmaz. Fakat bir yerde o fikrin başkası tarafından gerçekleştirildiğini gördüklerinde üzülürler, pişman olurlar keşkelerin ardı arkası gelmek bilmez. Tam da bu noktada devreye giren bir çoğumuzun fikrini hayata geçiren başkaları aslında girişimcilerdir.

Çevresindeki toplumu, insanların birbirleriyle olan etkileşimini ve olayları gözlemleyerek, değişen şartlar ve gelişen olaylar ışığında toplumun ilgisini çekecek şeyleri, ihtiyaçlarını, eksikliklerini tespit edip, farklı ve yaratıcı fikirler üreten , ürettiği fikirleri risk alarak gerçekleştiren, kısacası gerektiğinde olumsuz şartlarda ve olaylar karşısında bile soğuk kanlı davranıp bu tür şartları “yeni iş fırsatları” na dönüştürebilen bireylere “girişimci” bu süreçe de “girişimcilik” denilmektedir.

Bir insanın girişimci olabilmesi için bir çok özelliği bir arada taşıması gerekir. Bunlar; kendine güvenmek, hata yaptığını kabul edebilmek, analiz yeteneğine sahip olmak, yeni fikirlere açık ve yaratıcı olmak, ileri görüşlü ve iyimser olmak, fırsatları farkedebilecek kadar dikkatli olmak, ön görü sahibi olmak, gözlem yeteneğine sahip olmak, aynı zamanda hem bireysel hem de toplumsal düşünebilmek gibi çoğaltılabilir. Fakat tüm bunlara sahip olmak her zaman yeterli olmamakla birlikte sürekli değişen toplum ihtiyaçları ve piyasa koşullarının iyi analiz edilmesi gerekmektedir.

Girişimcilik sürecinin başlaması için iyi, benzersiz ve yeni bir iş fikri gereklidir. Bu iş fikri yeni bir ürün, farklı bir hizmet ya da var olan bir ürünün geliştirilmesi de olabilir. Fikir edinildikten sonra, girişimci için asıl zorlu süreç başlayacaktır.

Girişim sürecinde yapılan hatalar ve alınan yanlış kararlar girişimin sonucunu olumsuz etkiler. Fakat sorumluluklarını ve hedeflerini bilen bunun yanında kendini tanıyan bir girişimci başarıya daha yakındır. Yani girişim süreci yönetimi aşağıdaki gibi olmalıdır:

1-) Sevmeden, inanmadan yapılan bir işin başarılı olması mümkün değildir. Bu sebeple girişimci iş fikrine önce kendisi inanmalıdır. Çünkü hiç kimse inanmadığı bir şeye özveriyle yaklaşmaz, emek ve zaman harcamaz. Dolayısıyla girişimci inanarak ve severek yapabileceği bir iş fikri edinmelidir.

2-) İş fikri edinildikten sonra faaliyete geçebilmek için girişimciye yön tayin edecek fizibilite araştırmasının yapılması gerekmektedir. Yani hedef kitle kim?, Bu ürün/hizmet toplum değerlerine ters düşebilecek herhangi bir şeye sebep olur mu?, Bu iş için gereken minimum sermaye ne kadar?, Nerede bu işe başlanmalı?, Nasıl tanıtım yapılmalı?, En fazla ne kaybederim? vs. gibi.

3-) Bu aşama geride bırakıldıktan sonra, amacı başarılı olup kar elde etmek olan girişimci, başarısız olup zarar edebileceğinin de farkında olmalı ve bu ihtimali sürekli göz önünde bulundurmalıdır. Çünkü olası başarısızlık ve zarar durumunda bir çok girişimci panikleyip zararın katlanmasına sebep olurken bu tuzağa düşmeyip sakin kalarak kriz yönetimi yapabilen girişimciler başarıya ulaşırlar.

4-) İyi bir girişimci olmak her zaman iyi bir lider olmak anlamına gelmez. Yani bu iki vasıf tek bir insanda olmayabilir. Fakat yöneticilik öğrenilebilen bir kavramdır. Dolayısıyla girişimcinin iyi bir yönetici olması için, çalışanları ile iyi anlaşan, nazik ve anlayışlı bir patron olup aynı zamanda adaletli, disiplinli ve ilkelerinden taviz vermeyen bir patron olması gerekmektedir.

5-) Girişimci, yatırım yaptığı işten belirli bir süre kar elde edemeyeceğinin bilincide olmalı ve işe yatırdığı sermaye oranında kar beklemelidir. Kar elde edemeyeceği süreçte bireysel olarak herhangi bir beklenti içine girmeden, işine öncelik vererek, giderlerini karşılama ve sorumluluklarını yerine getirme çabasında olması, bu süreci borçsuz atlatmasını sağlayacağı gibi düzenli finansal verilerden haberdar olduğu için gelecek hakkında ön görü sahibi olmasını sağlar.

6-) Her arz talep getirir. Dolayısıyla ürün ve/veya hizmetin hitap ettiği hedef kitle ile iletişim, girişimin devam ettirilebilmesi açısından hayati önem taşır. Söz konusu işletmenin imajı ve vizyonu toplum açısından önemli faktörlerdir. Girişimci şahsi görüşlerini özellikle de siyasi ve dini görüşlerini verdiği hizmete/ürüne yansıtmamalıdır. Toplumun farklı farklı inanç, değer ve görüşleri olduğu ve ticari işletmelerin bu gibi durumlarda tarafsızlığını koruyabildiği müddetçe başarılı olduğu unutulmamalıdır. Güven zor kazanılır kolay yitirilir bir kavramdır.

7-) Girişimci kendisini geliştirmelidir. Sürekli değişen piyasa koşullarına uyum sağalayabilecek kadar hızlı öğrenmeli, gerektiğinde strateji değiştirebilmelidir.

😎 Girişimci sürekli etkileşim halinde olduğu kurum, kuruluş ve insanlarla iyi anlaşmalı, gerektiğinde hangisinden faydalanacağını bilmelidir. Çünkü bireysel fikirlerden önce işletmenin geleceği önemlidir.

Yeni bir iş fikri ve bu iş fikrinin hayata geçirilmesi yani girişimcilik sürecinin başarıya ulaşması sadece girişimcinin bireysel başarısı ya da başarısızlığı değildir. Sorumluluklarının farkında olan girişimci, bu ciddi süreci en iyi şekilde idame ettirebilmek için bireysel çıkarlarını değil toplumsal çıkarları ön planda tutmalıdır. Çünkü her başarılı girişim, toplum için yeni bir iş, yeni bir heyecan, hayata katılan yeni bir tat demektir.